Bir Göl Bir Patika

ÇİÇEKLİ YAYLA - KALE-İ BALA

Güne havaalanında merhaba diyoruz ve keyifli bir kahvaltı ile güne başlayıp vakit kaybetmeden yola çıkıyoruz.
Bugünkü rotamız ; Çiçekli Yayla ve  Kale-i Bala.

Yarı toprak yarı asfalt bir yoldan yaylaya kadar aracımız ile seyahat ediyoruz.
Yaylaya geldiğimizde aracımızdan ayrılacağız.
Aracımız park ettikten sonra geniş bir düzlüğe bırakacak bizi.

Bu tepede aynı anda onlarca inek otlar, o huzurun arasına dalıp derin bir sessizliğe bürüneceğiz, hem manzara izleyeceğiz hem de doğadan binlerce ses dinleyip huzur bulacağız. 

Burada biraz vakit geçirdikten sonra toprak yoldan Çiçekli Yayla'nın içine doğru yürüyecek, yayla halkından biri olursa onlardan hikayeler dinleyeceğiz, belki keyifli bir köşe bulur bir kahve demletiriz.

Daha sonra yürüyüşe muhabbet eşliğinde devam edecek ve Kale-i Bala; yani Yukarı Kale anlamına gelen o heybetli, az bilinen bir eseri ziyaret edeceğiz. Burada rehberimizden kalenin tarihini dinleyip uzun bir manzara seyrinden sonra kalenin hemen altında bulunan otelimize döneceğiz ve açık ateş eşliğinde günü bitireceğiz. 

Toplam Yürüyüş: 3-4 Saat

HAZİNDAK YAYLASI - POKUT YAYLASI - SAL YAYLASI

3. günümüzde sakin bir yürüyüş ama dinamik ve hızlı bir görsellik, yaşamsallık bizi bekliyor.

Otelden ayrıldığımız sabah saatlerinde erkenden Palovit Şelalesi'ne gidiyoruz.
Sessiz bir zamanda şelale ile buluşmanın keyfini yaşamanızı istiyoruz, doyasıya fotoğraf çekebilirsiniz. Ziyaretçilerin uğrak noktasıdır Palovit.
KaçkarDağları Milli Parkı içinde yer alır.Köpük köpük çağıldayan bir şelaledir.
Çok popüler olduğu için baş başa kalmak adına biz sabah saatlerinde yanına varacağız. Şelale buluşmamızdan sonra suyun dinamiğini kalbimize katıp aracımız ile Hazindak Yaylası'na çıkacağız.
Yaylada biraz soluklanıp, yayla evlerinin arasında biraz dolaşıp, fotoğraflarımızı çekip rotamızı aracımız ile Pokut Yaylası'na çevireceğiz.
Yaylaya varmadan rehberimizin belirlediği bir noktada aracımızı bırakacağız ve Pokut Yaylası'na yürüyeceğiz.
Pokut Çamlıhemşin ilçesinden 2050 metre yükseklikte kurulmuş bir yayladır.
Pokut “Rüzgârlı Vadi” demektir.
Eski bir yerleşime sahiptir. Kaçkarların bir balkonu gibidir Pokut. Ağaçların bu yüksek rakımda görülmesi de ayrıca özel bir ekoloji sağlamaktadır bu yaylaya. Pokut’tan baktığınızda Amlakit, Sal ve Hazindak Yaylalarını’da görebilirsiniz. Yaylanın sıra sıra dizilmiş tahta evlerini gördüğünüzde içinizi ısıtacaktır.
Pokut’ta sisin dağıldığı ve bizi efsane “ Bulut Denizi” ile baş başa bıraktığı bir an Karadeniz’in güzel sürprizlerindendir.

Pokut’a doyduktan sonra hemen yanı başındaki “Sal Yaylası”na geçeceğiz.
Pokut ve Sal arasındaki “Bir Patika” bizi Sal Yaylasına keyifle ulaştıracaktır.
Bu kadim patika çok değerli ve tarihidir. Ormanın içinden ışıkların oyununu seyrederek ilerlediğimiz masalsı bir patika.

Yavaşça bir yürüyüş ile bu yolu içimize sindirerek ulaşıyoruz Sal’a.

Öğle yemeğimizi Pokut ya da Sal’da alacağız.

“Sal Yaylası” kendini korumuş bir yayladır. Yayla birliğini burada rehberinizden dinleyebilirsiniz. Ortadaki yeşil düzlüğü eskiden mera olarak kullanılırmış ama şu an hayvancılık eskisi gibi yoğun yapılamıyor maalesef. Huzur dolu bir yayladır. 
Evlerinin yaylayı çepeçevre sarması sizi de yayla tarafından sarmalanmış hissettirir.
Bol fındıklı sütlacını tavsiye ederiz:) Toksanız da yiyin deriz:)

Keyifle yaptığımız yolculuğumuzu Sal’dan tekrar aracımıza binerek noktalıyoruz. Kendimizi şarkılara ve günün keyfine teslim edip otelimize doğru yola çıkıyoruz.

Toplam Yürüyüş: 4-5 Saat

TROVİT YAYLASI -  KARUNÇ YAYLASI -  ELEVİT YAYLASI -  ÇAT KÖYÜ

Bugün yaylalara serileceğiz. Yayla içindeki yolları ve patikaları yaşayacağız.

Sabah kahvaltıdan sonra otelden aracımız ile hareket ediyoruz.
Rotamızın ilk güzergahı “Trovit Yaylası”.

Aracımız ile yaylaya ulaştıktan sonra yaylada aracımızdan ayrılıyoruz.
Trovit Yaylası 2520 m rakımda kurulu bir yayladır.
Tüm evlerinin pencereleri dereye bakarak hoş bir görüntü sergiler.
Fotoğraflarınıza başka bir ahenk katacaktır. Trovit Yaylası’ndan “Elevit Yaylası”na doğru bir yürüyüş yapacağız. Bir Patika yolculuğumuz bu bölgede yaklaşık 3 saatlik bir yürüyüş gerçekleşecek. Elevit’e doğru yürürken “Karunç Yaylası” da geçiş noktalarımızdan biri olacak. Karunç küçük bir yayladır. Karunç Yaylası yamaç bir yerde büyük kayaların altında kurulmuştur. Bu nedenle evlerin zarar görmemesi için yükseklikleri korunmuştur. 
Yan tarafında kış aylarında asileşen bir ırmak vardır:) Kilise tepesi hikayesini de yürürken rehberinizin anlatışına bırakıyoruz.

Karunç’tan sonra yolumuza “Elevit dere içi, otlar koyunla keçi” diye bir türkü ile “ Elevit Yaylası”na doğru yön veriyoruz. Türkünün geri kalanınıda rehberinizden dinleyebilirsiniz, garanti ediyoruz:) Yollar türkülerle güzeldir diyoruz ve Elevit’e varıyoruz.

Elevit, deniz seviyesinden çok yükseklerde bir yayla değil ve size daha çok bir köy hissi yaşatabilir. Kalabalık bir yayladır. Çok güzel bir deresi vardır, coşturur sizi. Horonları ile de ünlü bir yayladır, belki de bu nedenle...

Yürüyüşümüzü Elevit’te tamamlayıp öğle yemeği için elbette en güzel yere gidiyoruz :)

Öğle yemeği sonrası “Çat Köyü”ne doğru yola çıkıyoruz.

Çat Köyü içinde bu özel alanda bir yürüyüş daha yapacağız.
Çat Vadisi ve Çat Köyü özel bir alandır.
Fırtına Deresi üzerinde yer alır. Elevit ve Hemşin derelerinin birleştiği yer olması itibari ile de adı “Çat” olarak anılır.
Ayrıca düzlükleri ve yemyeşil halı gibi serilmiş meraları insanı hayran bırakır. Köydeki yürüyüşümüzü sonlandırıp akşam otelimize dönüyoruz.

Toplam Yürüyüş: 4-5 Saat

AVUSOR YAYLASI -  AVUSOR GÖLÜ -  HUSER YAYLASI

Günümüz aydın olsun deyip, kahvaltımız da rehberimizin bize anlattığı küçük rota bilgileri ile yola çıkıyoruz. Aracımız ile rota güzergahımız “Avusor Yaylası”.
Avusor’da bizi güzel bir yürüyüş bekliyor. “ Buzul Gölü”ne yürüyoruz. Biraz eğim, biraz düzlük derken 2 saatlik bir yürüyüş ile göle varıyoruz.
Göl kenarında biraz soluklanıyoruz, göle girebiliriz ve donabiliriz:) ama olsun hayat böylesi keyifler ile güzel.
Bu deneyimi günlerce anlatabilirsiniz hatta aylarca:) Sonra tekrar yeni bir deneyim için buluşmuş olacağız zaten :)
Hayat Karadeniz yaşantıları ile güzeldir diyoruz...

Gölde buzulun enerjisini alıp “haydi” aşağı o zaman.
Bu enerji ile bir çırpıda yaylaya iniveriyoruz.

Bu hızlı inişin bir nedeni daha var. Adı “ öğle yemeğinde kavurma” :)

Bir gölü bir patikayı bugün de yüreğimize sarmaladık ise yolumuz şimdi “Huser Yaylası”na uzanacak. Kalbimiz de muhteşem bir gün batımına... Huser gün batımı söz konusu olduğunda vazgeçilmezimiz.Kendinizi bu noktada güneşe emanet edin diyor ve sessizleşiyoruz.

Sizlere iyi seyirler...

Günü bitirdiysek eğer otelimize doğru yolculuk vaktidir.

Toplam Yürüyüş: 4-5 Saat

ZİLKALE - ŞİMŞİR ORMANI - TARİHİ KEMER KÖPRÜLER

Turumuzun son gününde vadiye vedanın en güzel mekanlarına uğrayacağız.

Otelimizden ayrılıp bugünün ilk noktası Zilkale’ye gidiyoruz. Karadeniz’in doğası ile bütünleşmiş, bir olmuş bu yapı sizlere vadiyi tanıtan en görkemli insan yapıtıdır. Çamlıhemşin Çat yolu üzerinde bulunan Zilkale’den muhteşem manzarayı izlemek çok keyiflidir. Nasıl harika bir coğrafyada olduğunuzu ve iyi ki gelmiş olduğunuzu bırakın Zilkale size bir kez daha anlatsın. Fırtına deresi ile sarmalanmış kalenin vadiye hakimiyeti size çok şey hissettirecek. Bir gözetleme yeri olarak inşa edilmiş kale günümüzde Çamlıhemşin’de en çok ziyaret edilen noktalardan biri.

Zilkale’nin bu güzel dinletisini duyumsadıktan sonra son günümüze dopdolu hatıralar eklemek için yola devam ediyoruz.

İkinci durağımız  Şimşir Ormanı. Yaşam ile ölümün iç içe geçtiği bir büyülü doku. Ormana ulaştığımızda rehberiniz size buranın hikayesini anlatacak ve içinizde çok daha derin bir hissiyat bırakacak şimşir ağacı...

Vadideki son noktamız “Tarihi Kemer Köprü”. Sizi zamanda yolculuğa çıkaracak köprü rehberinizin anlatıları ve fotoğraflarınız ile  birleşerek hatıralarınıza işleyecek. Karadeniz’in dokusunu buram buram hissettiğimiz taş köprü sizi tekrar beklemek üzere vadiden uğurlayacak.

Tatilinizin güzel bir yaşantı tadında geçmesini umarak ve tekrar buluşmak dileği ile sizlerle havaalanında vedalaşıyoruz..